Stent nedir, neden takılır?

Stent; kalp damarlardaki darlık ve tıkanıklıkların tedavisinde kullanılan, boru şeklinde, ince bir tel örgüdür. Krom, kobalt ve platin gibi metallerden yapılır. Anjiyo (koroner anjiyografi) sonrası, doktorunuz size stent takılmasını önerebilir. Bu önerinin en sık nedeni, anjiyo sonucunda kalp damarlarınızda darlık ya da tıkanıklık saptanmış olmasıdır. Stent işlemiyle damarın açık kalması sağlanmış olur. Çoğu durumda, anjiyo yapma nedeni hastaların göğüs ağrısından muzdarip olmalarıdır. Darlık açılınca göğüs ağrısı da ortadan kalkar. Göğüs ağrısı nispeten uzun süredir var olabileceği gibi aniden de başlamış olabilir. Bu nedenle, stent, bazı kişilerde planlı bir şekilde yani acil olmayan şartlarda takılırken bazı kişilerde de kalp krizi gibi acil durumlarda takılır. Kalp krizi, kalp damarlarının ani bir şekilde sıklıkla pıhtıyla tıkanması sonucu gelişir. Stent işlemiyle damar acilen açılmazsa kalp dokuları ölmeye başlayıp kalıcı hasar gelişebilir. Bu da kalp yetersizliğiyle sonuçlanabilir. Acil olmayan durumlarda da kalp yetersizliği gelişebilir, ama nispeten daha nadirdir. Bu durumda stent takmanın ana nedeni göğüs ağrısı gibi şikayetlerin ortadan kaldırılmasıdır.

Stent ve altındaki balonu
Alttaki balonu şişirerek stentin açılması

Stent işleminden önce hangi tetkikler yapılır?

İşlem öncesinde EKG çekilir. Kanama riski, böbrek fonksiyonları ve enfeksiyon varlığı için de kan tahlili yapılır. 

Stent işleminin riskleri nelerdir?

Her girişimsel işlem gibi stent işleminin de riskleri bulunur. Ciddi komplikasyonların her biri her 1000 kişiden 2’sinde gerçekleşir. Risk, aslında kişiden kişiye değişir. Örneğin, kalp krizi sırasında yapılan acil işlemler veya ilaveten başka ciddi bir hastalığı olan hastalara yapılan işlemler en tecrübeli hekimler tarafından yapılsa bile daha risklidir. Kompleks vakaların (sol ana damar, çatallı damar, aşırı kireçli damar veya kronik tıkalı damar -CTO-) işlemleri de daha risklidir.

Stent işleminin olası komplikasyonları şunlardır:

  • Bacak ya da el bileği damarı hasarı: Bacak (kasık) ya da el bileği damarında ciddi kanama veya tıkanıklık gelişebilir. Dolayısıyla, kan takviyesi ya da acil damar ameliyatı nadiren gerekebilir.
  • Kalpte ritim bozukluğuİşlemde kendiliğinden geçen kısa süreli ritim bozuklukları sık görülür, ama önemi yoktur. Nadiren, bilinci bozan ve ilaç ya da elektroşok gerektiren acil durumlar gelişebilir.
  • Böbrek yetersizliği: İşlemde görüntü elde etmemizi sağlayan kontrast madde adı verilen boya her 100 hastanın 5’inde böbrekleri bozar. Risk, halihazırda böbrek sorunu olanlarda daha da fazladır. Örneğin, ileri evre böbrek yetersizliğinde risk beş kat daha fazladır. Böbreklerde bozulma gelişse de damardan sıvı takviyesiyle genellikle tamamen düzelir. Bazen, geçici diyaliz gerekebilir. Kalıcı diyaliz gereksinimi ise son derece nadirdir.
  • Alerji: Kontrast maddeye bağlı nadiren alerji gelişebilir. Ciltte kaşıntılı kızarıklıklar oluşabilir; bu geçici bir durumdur. Çok nadiren, alerjik reaksiyonlar solunumu engelleyecek kadar ciddi olur. Bu tarz acil durumlar için gerekli tüm malzemeler anjiyo salonunda mevcuttur.
  • Kalp krizi: Hastanın kalp damarları çok narinse kateter bu damarlara zarar verebilir. Bu, kalp damarlarının tıkanmasına yol açabilir, yani kalp krizine neden olabilir. Bu durumda, damarı açmak için hemen stent takmak gerekir. Çok nadiren, acil kalp ameliyatı (bypass) gerekebilir.
  • Kalp damarı çatlaması (diseksiyon) veya delinmesi (rüptür): Bu sorunlar, nadiren gelişir. Çoğu durumda, işlem esnasında yapılan acil müdahalelerle sorun çözülür. Çok nadiren, acil kalp ameliyatı (bypass) gerekebilir.
  • Felç: Kalbe ulaşmamızı sağlayan damarların narin bölgelerinden kateterin dokunmasıyla kopan küçük yağlar veya pıhtılar nadiren beyin damarlarına kaçabilir. Bu, geçici ya da kalıcı felce neden olabilir.

Bu riskler beni kaygılandırdı, ne yapmalıyım?

Kaygılanmakta haklı olabilirsiniz, ama unutmayın: Bu komplikasyonlar çok nadiren gelişir. Önemli olan stentin gerçekten gerekli olup olmadığıdır. Eğer, güncel bilimsel verilere ve kılavuzlara uygun bir şekilde stent kararı verilmişse bu işlemden kaçınmak aslında kendinizi kalp krizi ve ölüm gibi risklere çok daha fazla maruz bırakabileceğiniz anlamına gelir. 

Stent nasıl takılır?

  • Anjiyo salonuna girdiğinizde sedye benzeri hareketli bir masa üzerine yatmanız istenecektir. Nabız, solunum ve kan basıncı gibi hayati fonksiyonlarınızı takip edebilmek için bazı kablolarla monitörlere bağlanacaksınız. Kolunuza veya el sırtınıza, gerektiğinde damardan sıvı ve ilaç verebilmek için bir damaryolu (intravenöz yol) açılacaktır.
  • Kateter takılacak bölgenizin (kasık ya da el bileği) işlemden hemen önce tıraş edilmesi gerekebilir. Bu bölge, enfeksiyon gelişmemesi için dezenfektanlarla silinecek. Bu solüsyonlar biraz soğuk olabilir. Sonrasında, tüm vücudunuz ince bir steril örtü ile kapatılacak.
  • Çoğu doktor stresinizi azaltmak için damardan sakinleştirici bir ilaç verir. Sonra, kateterin yerleştirileceği alan uyuşturulur. Birkaç dakika içinde giriş kateteri (plastik kılıf) el bileği ya da kasık damarınıza yerleştirilir. İşlem boyunca kullanılacak tüm kateterler, teller, balonlar, stentler ve diğer cihazlar bu giriş kateteri içinden kalbe gönderilir. Zaman zaman bu malzemeler değiştirilir. Bu süreçte etrafınızda X ışını gönderen ve böylece doktorunuzun görüntü elde etmesini sağlayan bir kamera hareket edecektir. Bu, değişik açılardan aynı damarın değişik yerlerinin daha iyi görüntülenmesini sağlamak için yapılır. Damarların görülebilmesini sağlayan boya her verildiğinde sıcak basmasına benzer bir duygu hissedebilirsiniz; bu normal bir his olup endişelenmenize gerek yoktur.
  • Çoğu kişi işlem sırasında herhangi bir ağrı hissetmez. Bazı hassas kişiler kalp damarlarına verilen boyanın etkisiyle veya damarı açmak için şişirilen balonun kan akımını geçici olarak engellemesi nedeniyle bulantı veya göğüs ağrısı hissedebilir. Ama, bu geçicidir ve kısa sürede düzelir.
  • Damarı açmak için olmazsa olmaz aşama, darlığın ya da tıkanıklığın içinden damarın ötesine kıl kadar ince bir teli göndermektir. Bu tel; balon ya da stenti sorunlu bölgeye göndermek için kullanılır. Genellikle, stent takmadan önce dar alana önce, indirilmiş vaziyette bir balon gönderilir ve şişirilir. Bu, hem nispeten daha kalın olan stentin dar alandan geçebilmesini sağlar, hem balon çapını referans alarak hangi çapta bir stentin takılması gerektiğini belirler, hem de bazen kireçlenme nedeniyle çok sertleşmiş bir alanın balonla bile açılamazsa ilave yöntemlerin önceden uygulanabilmesine olanak sağlar. Bazı hastalar “balonun patlatılarak” işlemin yapıldığını zannetse de amaç balonu patlatmadan sadece şişirerek damarı açmaktır; kaldı ki balonun patlaması risk taşır ve istisnai bazı durumlar dışında doktorların istediği bir durum değildir. Damar genişleyince balon indirilir ve çıkarılır, ama tel yerinde bırakılır. Sonraki aşamada balonla açılan damar bölgesinin tekrar sönüp çökmemesi, yani tıkanmaması için stent yerleştirilir. Dar bölgenin çapı ve boyu neyse ona uyumlu çapta ve boyda stent seçilir. Stent indirilmiş bir balonun üzerine yerleştirilmiş haldedir. Altındaki balon şişirilince stent genişleyerek açılır, balonundan ayrılır ve damar duvarına dayanarak yapışır. Sonrasında stentin balonu çekilir ve stent damarda bırakılmış olur.
Girişimsel kardiyoloji

Stent işlemi ne kadar sürer?

Genellikle 40-60 dk. Ancak, damarın özelliklerine ve kaç damara stent takılacağına göre bu süre değişebilir. Düz damara uygulanan işlem 30 dakikada sonuçlanabilirken, kompleks vakada 3-4 saat sürebilir. 

Stent işlemi esnasında uyutulacak mıyım?

Sadece damar giriş yeri ağrı hissetmemeniz için uyuşturulacak. İşlem boyunca uyanık olacaksınız. Ama, gerginliğinizi almak için rahatlatıcı ilaçlar verilebilir. Bunlar, sizi hafif uykulu bir hale getirebilir; bu normaldir.

Stent işleminden sonra hastanede ne kadar kalacağım?

 Stent işlemi bitince yapılan işlemin zorluğuna göre ya koroner yoğun bakım ünitesine ya da direkt yataklı servise alınacaksınız. Sıklıkla, bir gece hastanede kalmanız istenir. Bazen işlem günü akşamı, bazen de birkaç gün sonra taburcu etmeyi düşünebiliriz. Bunu, işlemin kompleksliği ve klinik durumunuza göre ayarlarız. 

Stent işleminden sonra kanama olur mu?

İşlemden sonra dikkat edilmesi gereken en önemli konu kanamadır. Bunu önlemek için şunlar yapılır:

  • İşlem el bileğinden yapılmışsa el bileğinize bilezik benzeri, bası yapan, vidalı ya da havalı bir kapatma aleti yerleştirilir. 2-3 saat sonra hemşireniz onu da çıkaracak ve steril bir bezle el bileğinizi saracaktır. 
  • İşlem kasıktan yapılmışsa damar giriş yeri özel kasık kapatma cihazları ile hemen kapatılabilir. Bu sayede, 1 saat sonra yürüyebilirsiniz. Ama, ekonomik ya da tedarik sorunları gibi nedenlerle bu cihazlar kullanılamamışsa önce 4-6 saat sırt üstü yatmak zorundasınız. Bu süre sonunda, giriş kateteri elle çekilerek çıkarılacak ve kanama kontrolünü sağlamak adına yaklaşık 15-20 dk elle basma yöntemi uygulanacaktır. Kanama olmadığı kanıtlanınca ilave bir 4-6 saat kadar daha düz yatmak zorundasınız. Bu da toplamda 8-12 saat sırt üstü yatacağınız anlamına gelir. Bu süre boyunca, bazı doktorlar kanamayı engellemek için hastanın kasık bölgesi üzerine ağır bir kum torba konulmasını ister. Bunun baskı yaparak kanamayı azalttığı düşünülse de ana mekanizma bu değil; bacağın hareketinin kısıtlanmasını sağlamasıdır. Kişisel olarak ben (Dr. Şükrü Akyüz), hastanın bacağını oynatmaması gerektiğini anladığından eminsem kum torbası konulmasını tercih etmem. Çünkü, maalesef, eğer kanama olursa kum torbası, altında kalan kanamanın erkenden görülmesini engelleyip müdahale edilmesini geciktirmektedir. Bunun, hayati risk de dahil ciddi sonuçları olabilir. Ayrıca, kum torbası hastanın konforunu oldukça bozup kötü bir deneyim yaşamasına da neden olmaktadır. 
  • Yukarıdaki uygulamalara rağmen, nadiren yine de kanama olabilir. Bu durumda, ya kanamayı direkt görürsünüz ya da kasığınızda bir sıcaklık hissedersiniz. Hemşireye hemen haber verip onun gelmesi için geçen sürede kanayan yere elle bası uygulamanız oldukça önemlidir.

Stent takıldıktan sonra fiziksel aktivitelere ne zaman başlayabilirim?

İlk 1 hafta ağır kaldırmaktan kaçınmalısınız. Araç sürme, uçağa binme, işe başlama ve cinsel ilişkiye başlama süresi her hastanın durumuna göre değişiklik gösterir; doktorunuza bu aktivitelere ne zaman başlayacağınızı sorabilirsiniz. Çoğu kişi için bu süre 1 haftadır.

Stent yerinden oynar mı?

Hayır, stent yerinden oynamaz, yani kaymaz. Stent çapı, damar çapıyla uyumlu seçilmiş ve işlem esnasında takılan stentin stabil olduğu görülmüşse sonradan o stent yerinden oynayamaz.

İşlemden sonra stenti vücudumda hisseder miyim?

Hayır. İşlem sonrası bazı hastalar sol göğüs tarafında batma hissederler ve bunu stent batması zannederler. Oysa, hissedilen ya anksiyeteye bağlı psikosomatik bir ağrıdır ya da stentin damar duvarını germesi sonucu hissedilen ağrıdır. Bunlar -varsa- genellikle bir hafta içinde geçer.

Stent, ömür boyu vücudumda kalacak mı?

Evet. Stenti geri çıkarmak söz konusu değildir. Ama, bunun size hiçbir zararı yoktur.

Stent
Stentin yerleştirildikten sonra damar içinden görüntüsü

Stent işleminden sonra kan sulandırıcı ilaç kullanacak mıyım?

Evet. Stent işleminden önce size başlamış olduğumuz kan sulandırıcı ilaçları (düşük doz Aspirin ve etken maddesi klopidogrel, tikagrelor veya prasugrel olanlardan biri) birkaç ay, bazen de birkaç yıl kullanacaksınız. Bu süreleri, kanama ve kalp krizi riski arasındaki dengeye göre belirleriz. Bu süre geçince, iki ilaçtan biri kesilecek ve tek ilaçla ömür boyu devam edeceksiniz. 

Stent işleminden sonra kan sulandırıcı ilaç kullanmazsam ne olur?

Stent yabancı bir madde olduğundan kan hücreleri (trombositler) stenti fark edip pıhtıyla üstünü kapatmaya çalışır. Bu nedenle bir değil, iki kan sulandırıcı ilaç kombine edilir. Birkaç ay sonra stentin üzeri yeteri kadar dokuyla kaplanınca stentin kanla teması kesilir. Stent damar duvarına gömüldükten sonra risk azalır, bu nedenle artık tek bir kan sulandırıcı ilaç yeterli olur. İlaç kullanmamak; stentin pıhtı nedeniyle tıkanmasına, bu da kalp krizine ve ani ölüme sebep olabilir. 

Stent taktırmak yerine ilaçla tedavi olsam, olmaz mı?

Bu soruda, ilaç derken kastettiğimiz göğüs ağrısını kesen ilaçlardır. Her zaman olmasa da çoğu durumda stent işlemi (stentleme) yerine aslında sadece ilaç tedavisi tercih edilebilir. Günümüzde kalbin, oksijeni tasarruflu kullanmasını sağlayan ya da kalp damarlarını genişletip daha fazla kan akımı ve oksijen ulaştırılmasını sağlayan ilaçlar sayesinde hiç stent takmadan benzer faydalar elde edilebilir. Stentin en büyük faydası ilaçlara göre hastanın şikayetlerini daha hızlı -çoğunlukla ertesi günden itibaren- gidermesi ve ömür boyu kullanılacak ilaç sayısını azaltmasıdır. Ancak, bazı özel durumlarda ilaçlar stente alternatif değildir. Örneğin, LMCA gibi büyük bir damarı açmak hastanın ömrünü uzatır; bu damardaki sorunlarda ilaçların daha az etkili olduğu kanıtlanmıştır. Kalp krizi gibi acil durumlarda ise stent takmak hayat kurtarır. Aspirin ve statin gibi ilaçlar stent takılsa da takılmasa da zaten kullanılmak zorundadır.

Stent ile balon arasındaki fark nedir?

Hem balon hem de stent damar açmada kullanılan malzemelerdir. Balondan sonra damarın tekrar kapanma olasılığı yüksektir. Bunun olmaması için damar içine iskele görevi gören bir stent genellikle yerleştirilir. Balon, çoğu durumda stenti yerleştirmeden önce damardaki daralmış bölgeyi stentin geçebileceği kadar genişletebilmek ve damarın açılabilme kapasitesini anlamak için yapılır. Ayrıca, stent takıldıktan sonra stentin damar duvarına iyice oturması ve düzgünce açılması için de en son aşamada sıklıkla stent içinde balon şişirilir. 

Stent ile anjiyo arasındaki fark nedir?

Anjiyo ile hastada herhangi bir iyileşme sağlanmaz. Çünkü, damara bir müdahalede bulunulmaz; damar sadece görüntülenir. Stent, anjiyoda damarda bir darlık saptanır ise damarı açmada kullanılan cihazdır. Yani, anjiyo bir tanı yöntemiyken, stent takma işlemi ise bir tedavi yöntemidir.

Aşağıdaki videoda, sağ ve sol damardaki darlıkların stentle açılmasını gösteren iki farklı hastanın işlemini izleyebilirsiniz. 

Stent işleminin başarılı olma olasılığı nedir?

Genel olarak başarı %90’dan fazladır. Şu durumlarda işlemin başarılı olma olasılığı azalır: Hastanın çok yaşlı olması, tıkanıklığın çok uzun süredir var olması (CTO), kireçli ya da kıvrımlı damar yapısı, kronik böbrek yetersizliği ve yetersiz girişimsel teknik (hekimin tecrübesinin az olması)… Özetle, her hasta için başarı oranı farklıdır.

Stent takma işlemi başarısız olursa durumum kötüleşir mi?

Başarısız olma durumunda damar yapınızdaki durum genellikle aynen devam eder. Dolayısıyla, şikayetleriniz ilk haline göre daha kötü olmaz.

Tek seferde tek stent mi takılır?

Birden fazla damarda ya da aynı damarın birden fazla yerinde sorun varsa aynı seansta birden fazla stent takılabilir. Ama, işlem uzun sürmüşse kullanılan boya miktarı fazla olup böbreğinizin bozulma olasılığını artırmamak için ve hem sizin hem de biz doktorların fazla radyasyona maruz kalmaması için işlemi o noktada sonlandırmak zorunda kalabiliriz. Eksik kalan kısmı ayrı bir zamanda (seansta) yapıp tamamlarız.

Kalbe en fazla kaç stent takılabilir?

Pek çok kişi kalbe en fazla belli bir sayıda stent takılabileceğini düşünür. Örneğin, “Kalbe 5’ten fazla stent takılmaz” gibi. Bu düşünce yanlıştır. Evet, çok sayıda stent takmak her bir stentin çıkarabileceği risklerin artması anlamına gelir. Güncel bilimsel verileri takip eden bir kardiyolog hastalığın çözümünde zaten takılması gereken en az sayıda stentle sorunları çözmeye çalışmalıdır. Burada sorulması gereken asıl sorular şunlardır: “Gerçekten bu kadar stent takmak gerekli mi?”, “İlaçla tedavi yeterli olmaz mı?”, “Bypass ameliyatı daha doğru bir seçenek olabilir mi?”. Bu sorular sorulmuş ve aslında bu yöntemlerden birinin daha uygun olduğuna karar verilmişse o hastaya gerçekten çok sayıda stent takmak doğru olmayacaktır. Ama, bu seçeneklerin klinik açıdan uygun olmadığına veya teknik açıdan uygulanamayacağına kanaat getirilmişse takılacak stentin sayısı değil, artık endikasyonu (gerekliliği) önem taşır. Örneğin; kalbin üç ana damarının pek çok yerinde kompleks darlıklar saptanan, en hafif işle uğraşırken bile göğüs ağrısı olan ve çok sayıda ilaca rağmen bu ağrıları geçmeyen birinde normalde bypass ameliyatı muhtemelen en doğru tercih olacaktır. Ancak, aynı hastanın çok ciddi akciğer yetersizliğinin de (örneğin; KOAH) olduğunu ve büyük ihtimalle ameliyat sonrası solunum cihazından kurtulamayacağının tahmin edildiğini düşünelim. Bu durumda damarlardaki sorunlar mecburen çok sayıda stentle çözülebilir.

İlaçlı stent nedir, ne işe yarar?

İlaçlı (ilaç kaplı) stent, metal kısımlarında ilaç içeren stentlerdir. Bu ilaçlar, stentin temas ettiği damar duvarında bulunan damar hücrelerinin çoğalmasını kontrol ederek doku büyümesinin aşırı olmasını engellerler. Böylece, stent içi daralma sıklığı azalır. Ancak, stent içi darlığın gelişme nedeni sadece stentin ilaçlı olup olmaması değildir. Hastanın genetik yatkınlığı ve stentin yerleştirilmesindeki teknik yetersizlikler de buna neden olabilir. 

İlaç kaplı stent
Stentteki ilacın (mavi renk) damar duvarına nüfuz etmesi

İlaçlı stent mi, ilaçsız stent mi? En iyi stent hangisi?

Hemen hemen her durumda ilaçlı stentler ilaçsız stentlerden daha iyidir. Hastanın klinik durumu ve damar yapısına göre değişmekle beraber ortalama olarak; ilaçsız stentlerde her 100 kişiden 15’inde, ilaçlı stentlerde ise 5’inde abartılı doku büyümesine bağlı stent içi darlık (Tıbbi adı: Stent içi restenoz) gelişir.  Ancak, aynı bilgiyi tersten okursak; ilaçsız stentlerde her 100 kişiden 85’inde, ilaçlı stentlerde ise 95’inde sorun gelişmez. Günümüzde, ilaçsız stentler artık neredeyse hiç tercih edilmemektedir. En azından, kendi adıma (Dr. Şükrü Akyüz) yıllardır hiç kullanmıyorum. 

İlaçlı stentler de teknolojiyle beraber oldukça gelişmiş durumdadır. En son nesil ilaçlı stentler bir önceki nesil stentlerden daha iyidir. Ama, “daha iyi olma” durumu “aralarında çok büyük farklar var” anlamına gelmez. Şöyle ki; en son çıkan kaliteli bir stentin içinde tekrar darlık gelişme olasılığı %3 iken (her 100 kişiden 3’ünde), aynı markanın bir önceki neslinde bu oran %5 civarındadır. Gördüğünüz gibi fark vardır, ama ilaçlı ve ilaçsız stentler arasındaki fark kadar belirgin değildir.

Avrupa stent nedir?

Günlük hayatta hastalar arasında “Avrupa stent” ifadesi sık kullanılsa da aslında bu yanlış bir ifadedir. Kastedilen, ilaçlı stenttir. İlaçlı stentler sadece Avrupa’da üretilmezler; başta ABD olmak üzere pek çok ülkede üretilirler. Türkiye’de üretilen ilaçlı stent markaları da bulunmaktadır. 

Eriyen stent nedir?

Bir stentin zamanla eriyip kaybolması akla mantıklı gelse de son yapılan bilimsel araştırmalarda eriyen stentlerin metal olanlara göre hastaya ilave fayda sağlamadığı kanıtlandı. Hatta, bazı kısımlarının yeterince erimeyip damar içinde pıhtılaşmaya neden olduğu için bu stentlerin daha riskli olduğu anlaşıldı. Bu nedenle, eriyen stentler şimdilik tüm dünyada piyasadan kaldırıldılar. İyileştirmeler sonrası daha iyileri üretilene kadar bu stentlerin kullanımı artık şu anda söz konusu değildir. Ancak, “eriyen” stentleri, “polimerleri eriyen stentler” ile karıştırmamak gerekir. Eriyen stentler tamamen eriyen stentlerdir. Polimerleri eriyen stentlerde ise eriyen kısım sadece, metal yüzeye yerleşik olan ve ilacı taşıyan polimer kısımlarıdır; metal iskele erimeden kalır. Polimerleri eriyen stentler günümüzde kullanılmaktadır. Ancak, bir stentin kalitesini belirleyen en önemli nokta; stentin polimerli olup olmamasından ziyade, karşılaştırmalı kaliteli bilimsel çalışmalarda elde edilen klinik sonuçlardır. 

El bileğinden mi, kasıktan mı stent takmak daha iyi?

Çoğu hastaya hem bilek stenti hem de bacak (kasık) stenti takılabilir. Ayrıntılar aşağıdaki gibidir:
  • Stent işleminde en sık görülen komplikasyon, damar giriş yerinde kanama olmasıdır. Bu, el bileği giriş yerinde kasığa göre hem daha az sıklıkta olur, hem de ciddi olma ihtimali daha azdır. Olsa bile, elle bastırılarak kolayca kontrol altına alınabilir.
  • El bileği bacağa göre hasta için daha konforludur. Kasık yolu ise doktor için daha konforludur.
  • El bileği yolunda işlem sonrasında sırt üstü 8-12 saat yatma zorunluluğu yoktur. Aslında, kasık damarı giriş yeri elle bastırılarak değil de özel kasık kapatma cihazlarıyla kapatılırsa kasık yolunda da sırt üstü uzun süre yatma zorunluluğu yoktur.
  • El bileği damarı ince çaplı olduğundan tıkanma olasılığı kasık damarına göre çok daha fazladır; tıkanıklık her 10 hastadan 1’inde gelişir. Ancak, el bileğinde ilave (yedek) bir damar daha olduğundan el bileği damarı pıhtıyla tıkansa bile yedek damar sayesinde bir sorun gelişmez; daha doğrusu son derece nadirdir. Kasık damarının tıkanma ihtimali daha düşüktür, ama bacağa giden tek damar olduğundan, eğer tıkanırsa acil stent takılması veya ameliyat gerekebilir.
  • El bileği damarı, katetere bağlı spazma (büzülmeye) daha yatkındır. Büzülme damarın kateteri sıkıştırmasına, bu da bazı hastalarda kateterin geri çıkarılmasında zorluğa ve bu esnada şiddetli ağrıya neden olabilir.
  • El bileği damarı giriş yerinde enfeksiyon gelişme ihtimali kasığa göre çok daha azdır. Kasıkta enfeksiyon gelişirse bu, bazen çok ciddi sonuçlara neden olabilir.
  • Her işlem ve her hasta teknik olarak el bileğinden yapmaya uygun değildir. Hem el bileği anatomisinin uygun olması (örneğin; el bileği damarının çok ince ya da kıvrımlı olmaması) hem de doktorun el bileği işlemlerinde tecrübeli olması gerekir.
  • Bazı hastalarda klinik ve anatomik nedenler yüzünden mecburen kasık yolunu ya da mecburen el bileği yolunu kullanmak gerekebilir.
  • İster kasık yolu ister el bileği yolu olsun, kalbe uygulanan işlem aynıdır.

Sonuç olarak, mümkünse el bileği tercih edilmelidir. El bileğinin tercih edilmesine dair önerinin en önemli nedeni, en sık görülen komplikasyon olan kanamanın kasık yoluna göre daha az sıklıkta ve şiddette olmasıdır. Ancak, yukarıda bahsettiğimiz detaylar nedeniyle nihai kararı, işlemi yapacak olan hekime bırakmak en doğrusudur.

Stent işleminden sonra nelere dikkat etmek gerekir?

İşlemin yapıldığı yerde (kasık ya da el bileği) şunlar olursa doktorunuzu bilgilendirmelisiniz:

  • Kanama (Böyle bir durumda, kanayan yere elinizle bastırmalı ve 112’yi aramalısınız)
  • Giderek büyüyen şişlik (Fındık büyüklüğünü geçmeyen şişlik ise normaldir)
  • Giderek artan kızarıklık (Hafifçe kızarıklık, şişlik, morluk veya hassasiyet olması ise normaldir)
  • İltihaplı akıntı (Ara ara az miktarda şeffaf akıntı ise normaldir)
  • Aşırı ağrı (Ağrınız zamanla azalıyorsa bu normaldir)
  • Bacakta veya el bileğinde geçmeyen uyuşukluk
  • Ateş
 
 
Uzun vadede ise şunlara dikkat etmelisiniz:

  • Göğüs ağrısı veya nefes darlığı gibi stent takılmadan önceki şikayetleriniz tekrarlarsa birkaç dakika dinlenin veya dilaltı ilaç alın. Dinlenmenize veya dilaltı ilaç almanıza rağmen göğüs ağrınız geçmiyorsa en yakın acil servise gidin veya 112’yi arayın.
  • Sigarayı bırakın; azaltmakla yetinmeyin.
  • Alkol kullanmayın; en azından azaltın (Eskiden, şarap başta olmak üzere az miktarda alkol almanın kalbe faydalı olabileceği düşünülürdü. Ancak, yeni bilimsel verilere göre, muhtemelen en iyisi hiç alkol kullanmamaktır. Bu, son Avrupa Kardiyoloji Derneği “Kalp ve Damar Hastalıklarından Korunma Kılavuzu”nun önerisidir).
  • Kilo almayın; kiloluysanız sağlıklı bir diyet ve spor programıyla kilonuzu azaltın.
  • Kolesterol seviyenizi kontrol altında tutun (Yediklerinize dikkat ederek ve ilaç kullanarak).
  • Diyabet (şeker hastalığı) ve hipertansiyonunuz varsa kontrol altında tutun.
  • Düzenli egzersiz yapın; en azından asansörden, her yere arabayla gitmekten ve sürekli oturmaktan kaçının.
  • Kalp ilaçlarınızı (özellikle, kan sulandırıcı ilaçlar) düzenli kullanın.
  • Yediklerinize dikkat edin (Detaylardan aşağıda bahsedilmiştir).
Sağlıklı yaşam tarzı önerileri

Stent takılan hasta nasıl beslenmeli?

Uluslararası kılavuzların önerdiği beslenme tarzının, stent takılsın takılmasın veya kalp damar problemi olsun olmasın, aslında herkes için geçerli olduğunu unutmayın. Stentli hastadaki fark, bu kurallara daha sıkı uymasının gerektiğidir.  

  • Sebze ve meyve ağırlıklı beslenin.
  • Ceviz ve fındık gibi kuruyemişleri, balığı, baklagilleri ve lifli besinleri daha fazla tüketin.
  • Çok fazla ekmek yemeyin. Hiç ekmek yememek doğru değildir. Beyaz ekmek yerine, tam buğday ekmeğini tercih edin.
  • Tatlıları ve şekerli içecekleri azaltın; mümkünse hayatınızdan çıkarın.
  • İşlenmiş etlerden (sosis, sucuk, salam vb.) uzak durun. Aslında, işlenmiş her şeyden uzak durun.
  • Az tuz kullanın.
  • Az yağlı veya yağsız süt ürünlerini tercih edin.
  • Trans yağları (margarin vb.) kullanmayın. Yemeklerinizi zeytinyağı veya ayçiçek yağı gibi daha sağlıklı yağlarla yapın.
  • Tereyağı gibi hayvansal yağları çok fazla tüketmeyin. Aslında, yeni verilerle bu konu biraz tartışmalı hale gelmiştir. Yani, hiç tüketmemek muhtemelen doğru değildir. Yine de günümüzde bilimsel kılavuzların çoğu bunlardan uzak durulmasını önermektedirler.
  • Bitkisel ağırlıklı beslenmenin genel olarak daha sağlıklı olduğu düşünülse de bitkisel her besinin faydalı, hayvansal her besinin ise zararlı olduğu yanılgısına kapılmayın. Örneğin, zararlı olduğu bilinen beyaz un ve rafine şekerin bitkisel; faydalı olduğu bilinen balığın ise hayvansal gıda olduğunu unutmayın.
  • Bitkisel tedavi ile damarlar açılır mı?” adlı makalemizi de okumanızı öneririz.

Stent, kalp krizini önler mi?

Stent işleminin kalp krizi gibi acil durumlarda uygulandığında hayat kurtardığını artık net olarak biliyoruz. Ancak, stent işlemi çoğu zaman acil olmayan, ama hastayı rahatsız eden göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi kronik şikayetlerin incelenmesi sonucu uygulanır. Bu durumlarda stentin asıl görevi şikayetleri gidermektir. Stentin kalp krizini önleme başarısı, sadece ilaç kullanımına kıyasla aslında çoğu durumda benzerdir. Ama, büyük ana damarların başlangıç kısımlarındaki darlıklar (örneğin, LMCA denilen damardaki darlık) istisnadır. Buralara stent takmak, sadece ilaç kullanımıyla kıyaslandığında kalp krizini önlemede daha başarılıdır.

Stentin ömrü ne kadardır? Stent tıkanır mı?

Stentlerin belli bir ömrü yoktur. Teknik açıdan başarılı olan bir stent işlemi sonrası hastanın; ilaçlarını düzenli kullanması, yüksek tansiyon ve diyabet gibi risk faktörlerini kontrol etmesi ve sağlıklı yaşam tarzını uygulamaya başlaması stentin tıkanma veya daralma olasılığını oldukça azaltır. Çoğu hastada stentler ömür boyu açık kalırlar. Stentlerin pıhtıyla aniden tıkanıp kalp krizine yol açması her 100 kişiden sadece 1’inde görülen bir tablodur. Bunun pek çok nedeni olsa da en sık nedeni hastanın kan sulandırıcı ilaçlarını kullanmamasıdır. Aşırı doku büyümesi sonucu stent içinde tekrar daralma, nadiren de tıkanma olabilir. Bu olacaksa, genellikle ilk 1 yıl içinde olur. Yani, ilk 1 yılı atlatan hastalarda sorun yaşama olasılığı son derece düşüktür.

Stent tıkanması nasıl tedavi edilir?

Stent içi darlık ya da tıkanıklıkta ilk çözüm yolu, stentin içine tekrar bir stent takmak ya da ilaçlı balonla darlığı genişletmektir. Tekrar daralma ihtimali bu müdahaleyle oldukça azalır. Çok nadiren tekrar tekrar stent içi darlık sorunu yaşayan hastalar için bypass ameliyatı gerekebilir.

Stent takılan hasta kaç yıl yaşar?

Stent takılacak hastanın kaç yıl yaşayacağı net olarak bilinemez. Sadece, aynı özelliklere sahip önceki hastaların istatistiklerine bakılarak tahmini yüzdeler verilebilir. Bu istatistiği olumsuz etkileyen faktörlerde en önemlileri şunlardır: Hastanın yaşlı olması, kalp yetersizliği, kalp kapağı hastalığı, başka organlarda da ciddi hastalıkların varlığı, ilaç uyumsuzluğu ve sosyal destek eksikliği…

Stent mi, bypass mı?

Kalp cerrahları ve girişimsel kardiyologlar, damarlardaki sorunları tedavi eden iki farklı doktor grubudur. Kalp cerrahları, damar sorunlarını ameliyatla (bypass) çözerlerken; girişimsel kardiyologlar aynı sorunları ameliyatsız yöntemlerle (kompleks stent işlemleri) çözerler. Bu önemli konu için ayrıntılı makalemizi okumanızı öneririz.

Not: Prof. Dr. Şükrü Akyüz, girişimsel kardiyologdur. Uzmanlık alanı, kalp hastalıklarının ameliyatsız yöntemler ile tedavisidir.