İçindekiler
- Sanal anjiyo nedir?
- BT anjiyo nedir?
- BT anjiyo ile klasik anjiyo arasındaki fark nedir?
- BT anjiyo ile kalp tomografisi arasındaki fark nedir?
- Sanal anjiyo nerede yapılır?
- Sanal anjiyoya nasıl hazırlanılır?
- Sanal anjiyo nasıl yapılır?
- Sanal anjiyo ne kadar sürer?
- Sanal anjiyonun faydaları nelerdir?
- Sanal anjiyo riskli midir?
- Sanal anjiyo kesin sonuç verir mi?
Sanal anjiyo nedir?
Sanal anjiyografi (sanal anjiyo), bilgisayarlı tomografi (BT/CT) cihazıyla damarların görüntülenmesidir.
BT anjiyo nedir?
BT anjiyo, sanal anjiyo ile eş anlamlıdır. Vücudun herhangi bir damarına BT anjiyo yapılabilir. Ancak, bu yazıda “BT anjiyo” derken, kalp damarlarının görüntülenmesini, yani koroner BT anjiyografiyi kastediyoruz. BT anjiyoda görüntü elde etmemizi sağlayan, bir radyasyon türü olan X ışınıdır. Damar içine verilen bir boya da (kontrast madde) normalde gözükmeyen damarların X ışını sayesinde gözükebilmesini sağlar.
BT anjiyo ile klasik anjiyo arasındaki fark nedir?
BT anjiyo ile kalp tomografisi arasındaki fark nedir?
Kalp damarları, kapakları, zarı ve doğumsal anormallikleri gibi pek çok hastalığın tanısında ve tedavinin planlanmasında kullanılan cihazlardan biri de bilgisayarlı tomografi cihazıdır. Hepsinin genel adı “kalp tomografisi”dir. Koroner BT anjiyo, kalp damarları için yapılan kalp tomografisinin spesifik adıdır.
Sanal anjiyo nerede yapılır?
Sanal anjiyo, görüntüleme merkezlerinde ya da hastanelerin radyoloji bölümlerinde yapılır. Radyoloji uzmanı olan bir doktorun (radyolog) denetiminde radyoloji teknisyeni çekimi yapar. Görüntüler daha sonra özel yazılımlarla işlenerek radyologlar tarafından yorumlanır. Hazır hale getirilmiş görüntüler ayrıca kardiyologlar tarafından da yorumlanır.
Sanal anjiyoya nasıl hazırlanılır?
Çekimden önce genellikle 4 saatlik açlık gerekir. Ancak, son 2 saate kadar saf su içilebilir. Çekim günü kafeinli içecekler (çay, kahve vb.) içilmemelidir, çünkü bunlar kalp atım hızını arttırabilirler. Yüksek kalp hızında görüntüler net olmaz ve testin güvenilirliği azalır. Bunu önlemek için nabzınızı yavaşlatmak (daha doğrusu, normal hıza getirmek; 50-70/dk olmasını sağlamak) amacıyla beta bloker (Beloc ZOK, Saneloc, Concor, Vasoxen vb.) adı verilen ilaçlardan birini kullanmak gerekebilir. Bu ilaçlar, gerektiğinde direkt damardan da verilebilir. Ayrıca, bazı hastalar çok kaygılıdır ve çekim sırasında çok strese girdiklerinden kalp hızları çok artar. Bu durumda, kaygı giderici ilaçların geçici kullanımı kalp hızını kontrol etmede oldukça faydalıdır. Ancak, cihazın kesit sayısı arttıkça kalp hızından etkilenme olasılığı azalır ve böylece, daha iyi görüntü kalitesi sağlanır. Örneğin, 1152 kesitli bir cihaz, nispeten yüksek kalp hızı olsa bile çok net görüntüler çıkartabilir. Yine de, pek çok hastada bu kadar yüksek kesitli bir cihaza ihtiyaç yoktur.
Sanal anjiyo nasıl yapılır?
El sırtından veya koldan bir damar yolu (intravenöz yol) açılır. Boya bu damardan vücudunuza verilir. Sonra, cihazın önündeki sedye benzeri bir masaya yatılır. Görüntüleme esnasında kalp hareketini azaltmak için hareketsiz kalınması ve ara ara nefesin tutulması istenir. Boya kalbe ulaştığında tam bu esnada cihaz kalbe X ışını gönderir ve damar görüntülerini elde eder.
Sanal anjiyo ne kadar sürer?
Tüm süreç 15 dk kadar sürse de aslında aktif çekim süresi 10-15 sn kadardır. Hızlı kalp atımı ile ilgili sorunlarda bu süre 1-2 saati bulabilir.
Sanal anjiyonun faydaları nelerdir?
- Görüntü kalitesi klasik anjiyodaki kadar iyi olmasa da oldukça yüksektir. Bu nedenle, günümüzde çoğu hastanede kalp damar tıkanıklığı taramasında (check-up) efor testinin (koşu bandı) önüne geçmiştir.
- Doğumsal kalp hastalıklarında anatomi ve anormal damar bağlantılarını oldukça iyi gösterir.
- Çekim çok kısa sürdüğü ve emar (MRI)’daki gibi uzun sürme, gürültü ve daha kapalı bir alan sorunu olmadığı için hastaların daha iyi tolere ettiği bir tetkiktir.
- Klasik anjiyodaki gibi kalp damarlarının girişlerine kateterle girilmediği ve işlemi yapabilmek için atardamar girişi olmadığı için komplikasyon olasılığı klasik anjiyoya göre çok daha azdır.
Sanal anjiyo riskli midir?
Sanal anjiyo çoğu insan için güvenli bir tetkiktir. Ancak, hastayı yine de bir miktar radyasyona maruz bırakır. Ana rahmindeki bebeğe (fetüs) zarar verme olasılığı nedeniyle gebeler sanal anjiyo yaptırmamalıdır. Ayrıca, bazı insanlar kullanılan boyaya karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. Alerjisi olduğu bilinenlerde reaksiyon riskini azaltmak için işlemden saatler önce steroid (kortizol) denilen ilaçlardan biri kullanılabilir. Boya, alerji dışında nadiren böbrek işlevlerini de geçici olarak bozabilir. Bu nedenle, işlem öncesi ve sonrası bolca su içilmesi böbrekleri korumada önem taşır. Kronik böbrek yetersizliği hastalarının böbrekleri boyaya karşı daha hassas olur. Bu hastaların bir nefrolog tarafından işlem öncesi değerlendirilmesi ve saatler öncesinden damardan devamlı sıvı almaları önerilir.
Sanal anjiyo kesin sonuç verir mi?
BT anjiyo sonucunda kalp damarlarında “sorun çıkmazsa” doğruluk oranı %100’e yakındır, yani oldukça güvenilirdir. Bu durumu doğrulamak için klasik anjiyo yapılmasına gerek duyulmaz. Ancak, bir sorun saptanırsa testin doğruluk oranı kısmen düşer (%80-90 doğruluk oranı). Özellikle, kalp hızı yeterince düşürülmeden yapılan çekimlerde yanılma payı artar. Bu durumlarda, damarda görülen darlığın gerçekten dar olduğu için mi öyle gözüktüğü, yoksa çekim hatasına bağlı bulanık çıkan görüntü nedeniyle yanlışlıkla mı dar gözüktüğü ayırt edilemeyebilir. Açığa kavuşturmak için doğruluk oranı en yüksek tetkik olan klasik anjiyonun yapılması gerekebilir. Ancak, kalp doktorunuz sadece rapora yazılanlara dayanarak değil de kendisi bizzat görüntülere bakarak yanıt vermişse ve görüntülerin çok net olduğundan eminse testin yanılma olasılığı oldukça düşüktür. Genellikle, BT anjiyonun yanılması darlık derecesini “abartma” şeklinde olur. Örneğin, gerçekte %30-40 olan darlığı, yanlışlıkla %70-80 olarak gösterebilir. Tersi, nadirdir. Bu nedenledir ki; %50’den az bir darlık saptandığında ileri tetkike genellikle ihtiyaç duyulmaz. Bazı görüntüleme merkezlerinde CT-FFR denilen ilave bir özelliğin kullanılmasıyla sadece anatomik değil, fizyolojik değerlendirme de yapılmış olur. Yani, görsel olarak damarda %40 ila %70 arası (orta derecede) bir darlık söz konusu ise CT-FFR yöntemi, darlıktan yeterli kan geçip geçmediğini belirleyebilir. Bu sayede, testin doğruluk oranı oldukça artar.
Stent takılmış ya da bypass ameliyatı olmuş kişilerde yanılma payı diğer hasta gruplarındaki yanılma payına kıyasla daha fazladır. Bu hastaların çoğunda aslında yine de doğru sonuç verir. Ama, X ışını altında genellikle stentlerde parıldama (parazit) olur ve stent çapı <3 mm ise stent içi alanlar bu nedenle net gözükmeyebilir; yani stent açık olsa bile tıkalıymış gibi bir görüntü verebilir. Aynı şekilde, bazen bypass damarlarının dikiş atılan bağlantı noktalarında da görüntü kalitesi iyi olmayabilir. Bu durumlarda, başka bir görüntüleme yöntemine (kalp sintigrafisi veya klasik anjiyo) gerek duyulabilir.
Sonuçta, BT anjiyoyu yapan görüntüleme merkezinin koroner BT anjiyoyu çok sık çeken tecrübeli bir merkez olması, yorumlayan radyoloğun kalp radyolojisi üzerine özellikle deneyimli olması ve çekimin en az 128 kesitlik iyi bir cihazla yapılması önem taşır. Bu şekilde standartlara uygun yapılan ve yorumlanan BT anjiyonun; efor testine, kalp sintigrafisine (SPECT ya da PET) ve stres EKO‘ya kıyasla doğru sonucu gösterme oranı çok daha yüksektir. Bu nedenle, Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin (ESC) ilgili bilimsel kılavuzları, kalp damar tıkanıklığından şüphelenilen çoğu hastada 2018 yılından itibaren tarama testi olarak BT anjiyo yapılmasını önermektedir.
Referans: Vrints C, Andreotti F, Koskinas KC, et al; ESC Scientific Document Group. 2024 ESC Guidelines for the management of chronic coronary syndromes. Eur Heart J. 2024 Sep 29;45(36):3415-3537.