Tansiyonunuzun yükselmesi durumunda baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve düzensiz kalp atışı gibi belirtiler oluşabilir. Ancak çoğu tansiyon hastasında hiçbir belirti olmaz. Yani, şikayetinizin olmaması hipertansiyon olmadığı anlamına gelmez.
Tansiyon yükselmişse tansiyonun sayısal olarak kaç olduğundan ziyade şikayetinizin olup olmaması önem taşır. Tansiyonunuz normal sınırı aşmışsa ve aynı zamanda ani gelişen göğüs ağrısı, nefes darlığı, görme bozukluğu, konuşma bozukluğu, şiddetli baş ağrısı veya kol ya da bacaklarda uyuşma varsa beklemeden acil servise gitmelisiniz.
İlk kez tansiyon ölçüyorsanız her iki koldan da ölçüm yapmalısınız. Biri diğerinden hafifçe yüksek çıkacaktır; bu normaldir. Hangi koldaki değer daha yüksekse artık hep o koldan ölçüm yapılır. İki kol ölçümü arasında büyük tansiyonda 20 mmHg’den fazla fark olması normal değildir (Örneğin; sol kol 160/70 mmHg, sağ kol 120/50 mmHg; yani 160-120 = 40 mmHg). Bu örnekte hastanın gerçek tansiyonu yüksek olan değer, yani sol koldaki değerdir (160/70 mmHg). Sağ kol damarındaki darlık nedeniyle kan akımı azalmış olduğu için sağ koldan ölçülen tansiyon düşük çıkmış olabilir. Bu nedenle sağ kol damarı da ayrıca incelenmelidir.
- Tansiyonu her gün yaklaşık aynı saatlerde ölçün.
- Stresliyseniz, bir yeriniz ağrıyorsa ya da tuvalet ihtiyacınız varsa tansiyonunuz geçici olarak yüksek çıkabilir. Bunlar geçince tansiyon ölçümünü tekrarlayın.
- Ölçümden önce spor yapmayın ve sigara içmeyin. Çay ve kahve gibi kafein içeren içecekleri de içmeyin.
- Kolunuzu sıkan elbise varken ölçüm yapmayın.
- Ölçümden önce 5 dakika dinlenin.
- Sırtınızı yaslayarak rahatça oturun. Kolunuza sarmış olduğunuz manşon kalbinizle aynı seviyede olacak şekilde kolunuzu sehpa gibi bir eşyanın üstüne serbestçe bırakın.
- Ölçüm yapılırken konuşmayın.
- En az iki ölçüm alın; bunların ortalamasını alın ve çıkan sonucu tansiyon değeri olarak kabul edin.
- İkinci ölçümü hemen yapmayın, en az 1 dakika bekleyin.