Kalp Ameliyatı

Kalp ameliyatı pek çok kalp hastalığında gerekebilir, ama en sık aşağıdaki sorunlar için yapılır:

Video 1: Bypass ameliyatı

Video 2: Mitral kapak ameliyatı

Video 3: Aort kapak ameliyatı

Kalp ameliyatı çeşitleri nelerdir?

Cerrahlar kalp ameliyatı için değişik yöntemler kullanabilirler. Bunlar; açık kalp cerrahisi, atan kalpte bypass ameliyatı ve minimal invaziv cerrahidir. Cerrahi ekip, bu yöntemlerin artı ve eksilerini hastaya detaylıca anlatır. Böylece, o hasta için en uygun yöntemin hangisi olduğuna karar verilir.
  • Açık kalp cerrahisi: Pek çok kişi için kalp ameliyatı denilince akla gelen aslında açık kalp cerrahisidir. Bu klasik yöntemde cerrah, hastanın iman tahtası denilen göğüs kemiğinde 15-20 cm uzunluğunda dikey bir kesi yapar ve kalbe ulaşabilmek için kaburgaları yanlara doğru çeker. Kalp, müdahale için durdurulur. Bu esnada hasta, kalp-akciğer pompası denilen bir cihaza bağlanır. Ameliyatın süresi ameliyatın türüne göre değişir. Örneğin, en sık yapılan ameliyat olan bypass ameliyatı ortalama 3-4 saat sürer.
  • Atan kalpte bypass ameliyatı: Bu ameliyat, klasik kalp cerrahisine benzer, ancak hasta kalp-akciğer pompasına bağlanmaz. Tüm ameliyat kalp çalışmaya devam ederken yapılır. Bu nedenle, diğer adı “off-pump” cerrahidir. Bu yöntemle sadece bypass ameliyatı yapılabilir. Tek ya da iki damar için uygulanabilir.
  • Minimal invaziv cerrahi: Halk arasında “kapalı” kalp ameliyatı olarak bilinse de aslında bu da “açık” bir cerrahi türüdür. Klasik yöntemin aksine göğüste çok daha küçük bir kesi yapılır. Bu küçük kesi, iman tahtasında (mini-sternotomi) veya kaburgalar arasında (mini-torakotomi) olabilir. Minimal invazif cerrahinin bir türü de robotik cerrahidir. Burada, göğüste birkaç küçük delik açılır ve buradan robotun çubukları göğüs içine yerleştirilir. Cerrah hastaya direkt dokunmaz; ameliyathanenin bir köşesinden robotun kollarını uzaktan kumanda ederek ameliyatı gerçekleştirir. Minimal invaziv cerrahi ile hem estetik açıdan daha az yara izi kalır hem de iyileşme süresi kısalır.

Kalp ameliyatının ana faydası nedir?

Amaç; kalpteki sorunu çözerek hastanın daha uzun bir yaşama kavuşmasını sağlamaktır. İyileşme süreci sonunda hasta daha zinde ve sağlıklı hisseder.

bypass ameliyatı
Bypass ameliyatında takılan yedek damarlar (greftler)

Kalp ameliyatının riskleri (komplikasyonlar) nelerdir?

Genel olarak, riskler çoğu hastada görülmez, ama yine de her ameliyatta olduğu gibi şu sorunlarla karşılaşılabilir:
  • Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama
  • Kalp ritminin bozulması
  • Göğüs kesi yerinde (cilt veya kemikte) enfeksiyon
  • Göğüs kafesi içinde enfeksiyon
  • Zatürre
  • Böbrek yetersizliği
  • Kalp krizi
  • Akciğer pıhtı atması (pulmoner emboli)
  • Kalp zarında iltihaplanma (akut perikardit; erken veya geç dönemde görülen türde)
  • Kalp zarı esnekliğinin kalıcı olarak bozulması (konstriktif perikardit)
  • Kalp yetersizliği
  • Bacaktan damar alınmışsa o bacakta belirgin ödem oluşması
  • Yapay kalp kapağında darlık (kapak dejenerasyonu)
  • Yapay kalp kapağında enfeksiyon (infektif endokardit)
  • Yapay kalp kapağı dikişinin atması ve kan kaçağı gelişmesi (paravalvüler kaçak)
  • Ameliyat sonrası depresyon veya anksiyete (kaygı) bozukluğu
  • Unutkanlık veya net düşünme zorluğu
  • Felç (inme)
  • Ölüm

Kalp ameliyatından sonra iyileşme ne kadar zaman alır?

Yapılan ameliyatın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre bu süre değişir. Pek çok hasta 1.5-2 ay içinde iyileşir.

Kalp ameliyatı olanlar kaç yıl yaşar?

Bu süre genellikle “çok uzun yıllar” olarak cevaplanabilir. Ancak, hastanın kaç yıl yaşayacağı; hastanın genel sağlık durumuna, başka ciddi hastalıklarını olup olmadığına, yapılan ameliyatın türüne ve hastanın yaşına göre değişir.

Kalp ameliyatından sonra doktora haber verilmesini gerektiren durumlar nelerdir?

Ameliyattan sonra biraz huzursuz ve mutsuz hissetmek normaldir. İyileşme sürecinde hastanın neyin normal, neyin anormal olduğunu anlaması zor olabilir. Şüphe durumunda doktoru arayıp teyit etmek en doğrusudur. Ama, şu aşağıdakiler normal değildir:

  • Giderek artan göğüs ağrısı
  • Ateş
  • Bulantı veya kusma
  • Nefes darlığı
  • Kanama
  • Kesi yerinde iltihaplı akıntı veya giderek artan kızarıklık
  • Konuşma bozukluğu veya benzeri inme belirtileri

Kalp ameliyatının alternatifi var mı?

Son yıllarda gelişen teknoloji sayesinde kalp hastalıklarının ameliyata alternatif olarak ameliyatsız yöntemlerle de tedavi edilebilmesi mümkün hale gelmiştir. Bu yöntemlerin “ameliyatsız” olarak adlandırılma nedeni, ameliyatın aksine göğüs kafesinin kesilmesine ve kalbin durdurulmasına ihtiyaç duyulmamasıdır. Yani, tüm aşamalar kalp çalışmaya devam ederken yapılır. Kalbin durdurulmaması ve dolayısıyla kalp-akciğer pompasına bağlanma ihtiyacının olmaması sayesinde bu işlemlerdeki riskler genel olarak ameliyata kıyasla daha azdır. Göğüste kesi yapılmadığından iyileşme süreci, ağrı ve stres daha az olur. Göğüste yara izi olmadığından estetik sorun da olmaz. Genellikle kasıktan, kalemden daha ince küçük bir damar girişi yoluyla kalbe gönderilen uzun, esnek borular (kateter) yardımıyla bu işlemler yapılır. En tipik örnek, bypass ameliyatı yerine damarların kompleks teknikler ve malzemeler kullanarak stentler ile açılmasıdır. Ayrıca, kalbin aort kapağının ameliyatsız yöntemle değiştirilmesi (TAVİ); mitral kapak darlığının balonla genişletilmesi (mitral balon) ve mitral kapak kaçağının mandal ile kısmen veya tamamen düzeltilmesi (MitraClip) de diğer sık uygulanan ameliyatsız yöntemlerdendir. Tüm bu ameliyatsız yöntemler girişimsel kardiyologlar tarafından uygulanır (Ameliyatlar ise cerrahlar tarafından yapılır).

TAVR vs SAVR

Not: Prof. Dr. Şükrü Akyüz, girişimsel kardiyologdur. Uzmanlık alanı, kalp hastalıklarının ameliyatsız yöntemler ile tedavisidir.