Aort Kapak Darlığı

Videoyu oynat

Aort kapak nedir?

Kalpte, kanın tek yöne doğru geçişine izin veren dört kapak vardır. Bunlardan biri de aort kapaktır. Kapaklar aslında bir çeşit kapıdırlar. Aort kapak, kanın kalpten vücuda pompalanırken geçtiği kapaktır. Aort damarına bağlı olduğu için adı aort kapaktır. Aort kapağının görevi; tüm vücuda gönderilecek kanın aort damarına geçmesine izin vermek ama geçmiş olan kanın kalp içine geri kaçmasını engellemektir.

Aort kapak darlığı nedir?

Aort kapağı oluşturan normalde üç parça (yaprakçık) bulunur. Bunların sertleşmesi veya birbirine yapışması sonucu kapağın açılma hareketinin kısıtlanmasına darlık (stenoz) adı verilir. En yaygın ve en ciddi kapak problemlerinden biridir.

Aort kapak darlığında ne olur?

Aort kapak daraldığında, kanın geçeceği kapak alanı azalır. Bir aşamaya kadar bu darlık alanından kan, hızını artırarak aynı miktarda geçmeyi başarabilir. Bu nispeten daralan akarsu alanlarında suyun hızlanmasına benzer. Ama, kapaktaki darlık bir aşamadan sonra çok fazla olunca, akarsu çok daralınca geriye doğru baraj misali suyun birikmesi gibi, artık kan hızını artırsa da yeterli miktarda öteye geçemez ve hem dokulara yetersiz miktarda kan ulaşmış olur hem de kalp yorulmaya başlar. Kalbin ekstra çalışması kalbin ana pompa odasının, yani sol karıncığın kalınlaşmasına, büyümesine ve gücünün azalmasına neden olur. Bu da zamanla kalp duvarında sertleşmeye ve kalp yetmezliğine (yetersizliği) neden olur.

Aort kapak darlığı kimleri etkiler?

Aort kapak darlığı en çok yaşlılarda görülür. Özellikle 70 yaşından sonra sıklığı giderek artar. Bazı başka hastalıklara eşlik edebilir ve daha genç kişilerde görülebilir. Nadiren, bebekler de aort kapak darlığına neden olan aort kapak kusurlarıyla doğabilir.

Aort kapak darlığı belirtileri nelerdir?

Aort kapak darlığında bazı hastalarda hiçbir şikayet olmaz veya hasta bunu fark edip tanımlayamaz. Bu durumda, doktor muayenesinde göğüste stetoskopla dinlemekle üfleme sesinin (üfürüm) duyulmasıyla darlıktan şüphelenilir. Şikayet (çabuk yorulma, nefes darlığı vb.) varsa bu çok hafif de olabilir, çok ciddi seviyede de olabilir. Hafif veya orta derecedeki darlıklarda semptom oluşması beklenmez. Hastada şikayet olması için darlığın ileri (ciddi) seviyeye ulaşması gerekir. Bu belirtiler en sık şunlardır:

 

  • Çabuk yorulma
  • Nefes darlığı
  • Göğüs ağrısı
  • Çarpıntı
  • Baş dönmesi
  • Bayılma

 

Aort kapak darlığı olan çocuklarda beslenme güçlüğü, az beslenme ve kilo alamama görülebilir. Aort kapak darlığının tedavisiz kalması sonucu en son kalp yetersizliği ve buna ait belirti ve bulgular da görülebilir.

Aort kapak neden daralır?

Kapağın kireçlenmesi: Kalsiyum kanda bulunan bir mineraldir. Kolesterolün kan damarlarına yaptığı hasar gibi, kalsiyum da kireç birikimine yol açarak kalp kapaklarına hasar verebilir. Kan, aort kapağından her geçtiğinde kalp kapaklarında kalsiyum birikimleri oluşur. Kireç hafifse hiç sorun yaratmaz. Yaş geçtikçe saç beyazlamasının normal olması gibi kapaklarda da bir miktar kireçlenme olması normaldir. Ama, nasıl ki bazı insanlarda saçlar diğer insanlara kıyasla çok daha fazla beyazlar, bazı insanlarda da kapak kireçlenmesi abartılı miktarlarda olabilir ve kapağı serleştirip açılma kalitesini bozabilir.

 

Doğumsal anormallikler (Biküspit kapak): Aort kapak normalde üç parçadan oluşur. Bazı insanlarda ise anormal bir şekilde doğuştan iki parçadan oluşur. Buna biküspit aort kapak adı verilir. Biküspit aort kapak en sık görülen doğumsal kalp hastalığıdır. Ortalama her 100 kişiden birinde bulunur. Biküspit kapak ne tam açılır ne de tam kapanır. Kireçlenmenin aksine 70’li-80’li yaşlarda değil; 40’lı-50’li yaşlarda ciddi derecede bozulmuş olabilir.

 

Enfeksiyonlardan kaynaklanan hasar : Bakteri enfeksiyonları ya direkt olarak (infektif endokardit) ya da daha yaygın olarak romatizmal ateş adı verilen hastalıkta olduğu gibi dolaylı olarak kalp kapaklarına hasar verebilir. Romatizmal aort kapak darlığı çocuklukta geçirilen farenjit ya da bademcik enfeksiyonundan yıllar sonra ortaya çıkar ve hemen her zaman mitral kapak darlığı da eşlik eder.

 

Diğer nedenler: Kronik böbrek yetersizliği, SLE (Lupus) gibi otoimmün hastalıklar, göğüs bölgesine alınmış olan radyoterapi (ışın tedavisi)…

Aort kapak darlığı nasıl teşhis edilir?

Doktorlar önce şikayetleri dinler ve sonra muayene eder. Muayenedeki en dikkat çekici bulgu kalp seslerini dinlerken üfürüm duyulmasıdır. Şüphe halinde doktorlar şu testleri isterler:

Elektrokardiyografi(EKG): Kalbinizin elektriksel aktivitesini ölçer. Bu sayede kapak darlığının neden olduğu ritim bozukları tespit edilebilir ve kalp duvarındaki kalınlaşmalar tahmin edilebilir.

Ekokardiyografi (EKO): Ses dalgaları kullanılarak kalbin filminin çekilmesidir. Diğer adı kalp ultrasonudur. Aort kapak darlığının tanısındaki ana testtir. Daralmış kapak hem görsel olarak göze çarpar hem de daralmış alandan geçen kanın daha hızlı aktığı tespit edilerek o alanın dar olduğu anlaşılmış olur. Bazen endoskopik EKO (TEE) denilen ve yemek borusu içinden yapılan EKO da klasik EKO ile iyi görüntü elde edilemediğinde yapılabilir.

Akciğer filmi (Göğüs röntgeni): Aort kapak darlığı nedeniyle kalbin patolojik bir şekilde büyüyüp büyümediğini belirlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, aort damarının darlık etkisiyle genişlediği de saptanabilir.

Bilgisayarlı tomografi (BT): Bazı tanı konulması zor hastalarda kapaktaki kirecin miktarına bakılarak darlık miktarı tahmin edilebilir.

MRI (Emar): EKO’da kaliteli görüntü elde edilemediğinde veya EKO ve semptomlar arasında uyumsuzluk olduğunda aort kapak darlığını tespit etmek için kullanılabilir.

Kalp kateterizasyonu: EKO’da kaliteli görüntü elde edilemediğinde veya EKO ve semptomlar arasında uyumsuzluk olduğunda direkt kapaktan geçen kateterler ile ölçümler alınarak aort kapak darlığı tespit edilebilir. Aort kapak değişimi öncesi (ameliyat ya da ameliyatsız yöntem) kalp damarlarının da dar olup olmadığı anlaşılabilir.

Efor testi (Koşu bandı): Bazı hastalar yavaş yavaş kötüleşen (daralan) kapağın yarattığı olumsuz etkilere zamanla öyle alışırlar ki, günlük yaşamlarında fiziksel hareketlerini farkında olmadan kısıtlarlar. “Şikayetiniz var mı?” sorusuna da “Hayır, gayet iyiyim.” diyebilirler. Oysa, EKO ciddi aort darlığını gösteriyor olabilir. Bu durumda doktorlar hastayı egzersizle zorlayarak gerçekten şikayetlerinin olup olmadığını daha objektif bir şekilde değerlendirmek isteyebilirler. Şikayeti olmadığını iddia eden bazı hastaların efor testi sonucunda aslında çok çabuk yoruldukları tespit edilebilir ve böylece kapağa müdahale etme zamanı erkene çekilebilir.

Aort kapak darlığının gidişatı nasıldır?

Aort kapak darlığı hafif ya da orta derecede ise hastada şikayete neden olmaz; hayati sorunlarla da karşılaşılmaz. O nedenle, belli aralıklarla ilerleyip ilerlemediğini kontrol etmek için EKO takibine almak yeterlidir. Ciddi derecedeki darlıkta ise ameliyatla ya da ameliyatsız yöntemle kapak değişimi gerekir. Bu yapılmadığında her iki kişiden biri iki yıl içinde hayatını kaybeder. Yaşayanlarda da ciddi semptomlar devam eder.

Aort kapak darlığı ne kadar hızlı ilerler?

Bazı insanlarda aort kapak darlığı yavaş ilerler ve şikayetlerin ortaya çıkması çok uzun yıllar sürebilir. Bazılarında ise bu süreç çok hızlıdır, hatta aylar içinde olabilir. Bunu kestirmek her zaman mümkün olmadığından EKO takibinde kalmak önem arz eder.

Aort kapak darlığı tedavi edilebilir mi?

Aort kapak darlığı mekanik bir problemdir ve tedavisi de mekanik çözümlerle sağlanabilir: Ameliyat ya da ameliyatsız yöntem ile (TAVİ).

Aort kapak ameliyatı: Bu ameliyatta daralmış aort kapak yeni yapay kapakla değiştirilir. Yapay kapaklar iki çeşittir: Mekanik ve biyolojik. Mekanik kapaklar menteşe benzeri kapaklardır. Pıhtı kapmaya eğilimli olduklarından ömür boyu varfarin etken maddeli özel bir kan sulandırıcı ilaç kullanılır. Bu ilaç, diğer başka ilaçlarla ve bazı besinlerle sıklıkla etkileşime giren kullanımı zor bir ilaçtır. Ama, bu kapaklar oldukça dayanıklıdırlar ve kolay kolay bozulmayıp çok uzun süre çalışırlar. İkinci kez değişim yapılma ihtiyacı biyolojik kapaklara göre daha düşüktür. O nedenle, sıklıkla nispeten daha genç hastalarda tercih edilirler. Biyolojik kapaklar ise domuz ya da ineğin kalp zarından yapılırlar. O nedenle varfarin kullanımı gerekmez. Bu hastaya ciddi konfor sağlar. Ama, bu kapakların dezavantajı da mekanik kapaklara göre nispeten daha erken bozulmalarıdır. O nedenle, sıklıkla daha yaşlı hastalarda veya varfarin kullanımının tehlikeli olduğu hamilelik düşünen kadınlarda tercih edilir. Ama, burada yazanlara ilave çok fazla detay vardır ve nihai kapak tercihi doktorla hasta arasında her iki kapak türünün artıları ve eksileri konuşularak verilir.

Kapak ameliyatında göğüste klasik yöntemde tam (uzun) kesi yapılırken yeni alternatif yöntemlerde yarım kesi (küçük kesi) yapılır. Minimal invazif tedavi adı da verilir. Robotik cerrahide ise göğüs kafesinde keşiden ziyade sadece delikler açılır. Ama, hepsinde her halukarda kalp durdurulur ve eski kapak kesilerek çıkarılır. Kalp duruyorken vücuda kan gönderme görevini kalp-akciğer pompası yapar.

Ameliyatsız yöntemle aort kapak değişimi (TAVİ): Eskiden (yaklaşık 10 yıl kadar öncesine kadar) kapak değişimi sadece ameliyatla yapılırdı. Gelişen teknoloji sayesinde artık bacak (kasık) damarı yoluyla ameliyatsız yöntemle de aort kapak değiştirilebilmektedir. Bu yönteme kısaca TAVİ adı verilmektedir. TAVİ ile hastaya sağlanan fayda çoğu vaka için en az ameliyat kadar iyidir. Bazı durumlarda ameliyattan bile üstündür. Bazı durumlarda ise ameliyat TAVİ’den daha iyi bir seçenektir. Bu konuda yazmış olduğumuz oldukça kapsamlı yazımız için ilgili makalemize göz atabilirsiniz (https://www.sukruakyuz.com/kalp-hastaligi-tedavisi/kapak-tedavileri/tavi/).

Balon ile kapağı genişletme: Ameliyatsız bir yöntem olarak bacak damarı yoluyla kalbe gönderilen balonlu katerler ile yapılır. Balon valvüloplasti olarak adlandırılır. Daralmış kapak hizasında ayarlanan bir balonun dışarıdan şişirilmesiyle kapaktaki darlık alanının yırtılma etkisiyle genişletilmesi esasına dayanır. Yeni yapay kapak konulmaz. Sıklıkla, büyümeye devam eden çocuklarda tercih edilir. Çünkü, çocuğa yapay kapak takılsa çocuk büyüdükçe yapay kapak vücudun büyümesine büyüyerek eşlik etmez ve yetişkinlikte hastaya göre küçük kalır. Balonun kalıcı etkisi sınırlıdır ve sıklıkla ara ara tekrarlanması gerekir. Yetişkinlikte, çok hızlı bir şekilde kapağın tekrar daraldığının fark edilmesi nedeniyle artık çok nadiren uygulanmaktadır. Bazen yetişkinlerde acil durumlarda geçici bir rahatlama için yapılır. Sonuçta, asıl tedavi kapak değişimidir.

İlaçlar: Aort darlığının tedavisinde ilaçlar işe yaramazlar. Kapak darlığının giderek ilerlemesini engellemez ve darlığı geriletmezler. Ama, ameliyat veya TAVİ ile tedaviye uygun olmayanlarda en azından semptomlarda rahatlama sağlamak için verilirler. Hipertansiyon ve kalp ritim bozukluğu gibi aort kapak darlığı hastalarındaki diğer hastalıkların kendi ilaç tedavilerinin devam etmesi önem taşır. Çünkü, eşlik eden bu tür durumlar aort kapak darlığının olumsuz etkilerini artırırlar.

Aort kapak ameliyatı kaç saat sürer ?

Açık kalp ameliyatları genellikle 4 saat sürer. TAVİ işlemi ise ortalama 1-2 saat sürer.

Aort kapak ameliyatından sonra iyileşme süresi ne kadardır?

İyileşme süreci uygulanan yönteme bağlı olarak değişir. Cerrahi yöntemlerde bu süre TAVİ’ye göre daha uzundur. Ameliyat olan hastalar genellikle birkaç gün hastanede kalır ve tam iyileşme genellikle birkaç hafta sürer. TAVİ’de ise iyileşme süresi çok daha kısadır (https://www.sukruakyuz.com/kalp-hastaligi-tedavisi/kapak-tedavileri/tavi/).

Aort kapağı ameliyatı riskli midir? TAVİ riskli midir?

Her açık kalp ameliyatında olduğu gibi ciddi riskler belli oranlarda görülebilir. Bu riskler genellikle daha az olmakla birlikte TAVİ’de de görülebilmektedir:

Aort kapak darlığı önlenebilir mi?

Maalesef önlenemez. Sağlıklı beslenme ve ilaç kullanmak gibi önlemler kalp damarlarını korumaya yardımcı olsa da aort kapak darlığının giderek kötüleşmesini engelleyemezler. Kireçlenmeyi azaltan bir yöntem henüz mevcut değildir.